30 Kasım 2011 Çarşamba

Mihrimah Hastalanırsa

Minik kuş cumartesi günü Ayla Teyzelerde ve İzmit' dönerken ateşlenince korkan babamızın oldukça sinirli bir şekilde araç kullanması sonucunda sağ salim  doktor amcaya gittik. Büşra ablamız da yanımızdaydı. Yaklaşık 40 dk süren bekleyişten sonra tahlil yaptımak üzere eve döndük. Doktor amca ishal nedeniyle bağırsak enfeksiyonundan şüphelendi. Bu yüzden tahlile bakmanın daha doğru olacağını söyledi. Gaita tahlili almada problem yok ama idrar tahlili için verilen numune poşetini daha önce deneyen bir anne olarak başarılı olamamıştım. Hatta bununla ilgili olarak yaptığım bir araştırmada çok ilginç çözüm üreten annelerle karşılaşmıştım. Ama neyseki tahlil posetini veren hemşire tahlil poşetini yerleştirdi. Eve döndükten yaklaşık 1 saat sonra Mihrimah'ın örnekleri hazırdı. Sıra babamızın tahlilleri yarım saat içinde götürmesi işlemindeydi. Nitekim babamız bunu başardı ve sonuç doktor amcamızın şüphelendiği  gibiydi. Antibiyotik ve ateş düşürücü ilaçlarla hastalıktan kurtulma planı işleme kondu. Ancak ve ancak saat 10 itibariyle ateş düşürme işlemleri ile ateşimiz düşmeyince hastane yolunu tuttuk ve seruma karar verildi. Yaklaşık 2,5 saat sonunda elinde bir kelebek ve uyuyan Mihrimah ile eve döndük. Pazar günü de aynı şekilde ateşi düşüremeyince hazır kelebeğimzde elimizdeyken serum almaya gittik. Bu arada yanımıza Mihrimah'ın ilgilenmesi için bir kitap almayı ihmal etmemiştim.

Aslında serum almak fikri anneleri korkutur ancak çalışan bir anne olarak eve gelince ev işleri dolayısıyla Mihrimahla kısıtlı zaman geçirdiğimden ailece geçireceğimiz 2,5 saat  mutluluk çıkarmama neden oldu. Hatta kızımın gelişen becerilerinden haberimiz olmuş oldu. Yanımıza aldığım kitabımızda Mihrimah'a gösterdiğim tüm meyveleri ve şekilleri biliyor olması beni oldukça şaşırttı. Sevda Teyzemiz sağolsun Mihrimah'a hepsini öğretmiş ama annenin haberi yokmuş. İşte kitabımız.

Ayrıca bunu söylemeden edemiyeceğim. Annanemizde Mihrima'ın serum macerasından sonra kendisinin alması gereken serumu alabilmiş. Annanemize bir alkış...


29 Kasım 2011 Salı

Mihrimah'ın arkadaşları

Annenin sevgili arkadaşı Ayla'nın biricik kızı Neva Sultan ile hafta sonu kahvaltıda buluştuk. Minik kuşun hiç mi hiç hali yoktu. Gece ateşi çıkan minik kuş zaten Neva ile çekilen fotoğraflarda  içi geçmiş vaziyette.:)))
Neva Sultan'a hemen kahvaltı sonrası Anne ve Ayla Teyze bir pembe tütü yapıverdi. Malum Neva'nın babannesinin Değirmenderede bir çiçekçi dükkanı bulununca evde bulunan pembe tül harika bir iş görmüş oldu. Ayla Teyza oldukça becerikli olması sebebiyle Mihri Hatun'a  çok hoş saç bantları hediye etti. Zaten Neva'nın fotoğraflarda görülen saç bantları da Ayla Teyzenin ürünü.



15 Kasım 2011 Salı

TÜTÜMÜZÜ YAPTIK...

Doğumgünümüz nedeniyle çektirmeye karar verdiğimiz fotoğraflar için kıyafet seçiminde oldukça kafamız karışmıştı. Annanemiz sağolsun Banuş ablamızın düğününe (annenin amca kızı) bir güzel elbise almıştı. Ama anne dayanamadı ve tütü yapmaya karar verdi. Tabi bu yapımda sevgili Hacer Teyzemizin de etkisi azımsanamatyacak kadar çok. Harıl harıl tül araması yapıldı. Kırmızıda karar kırıldı. Bir de Sevda Teyzemizin (kendisi gündüz Mihrimahla ilgilenen sevgili komşum) aldığı çıtçıtlı beyaz badiye eklenen fiyonklarla birlikte kıyafetimiz hazırdı. Tütülü kostüme fotoğraf çekiminde bir elma  eşlik etti. Bakalım beğenecek misiniz?




Bu arada tütü yapımı oldukça kolay. 1 lastik 2m. ince tül ile hemen yapılabiliyor. Şeritleri ben 50 cm. olarak kesip lastiğe geçirdim.


Ama ben hakkaten beğendim... Hem tütüyü hem de fotoğrafları

12 Kasım 2011 Cumartesi

1 YAŞ

Mihrimah Asya 1 yaşına girdi... Ancak tembel annesi bir türlü bu güzel günü ve yaptıklarını anlatamadı.

20 Ağustos doğumlu olan güzel kızım için ilk doğumgününde ona hediye olarak fotoğraf çekimi yaptırdık. Fotoğraflar için burdan da teşekkürlerimizi iletelim Burcu Teyzeye... (http://www.burcudemirel.com/) İşte harika fotoğraflardan biri.
Doğumgünümüz ranmazana denk geldi. O yüzden akşam bir pasta kesimi şeklinde kutladık bu güzel günü. Tuğba Ablamız ailesi annane ve dedeyle birlikte... .

Güzel pastamız ise sevgili Nihal Teyzeden...(http://arnipasta.blogspot.com/) Pastamızda işte burda...

17 Mayıs 2011 Salı

Kitap kurdu...

Kızım hafta sonu 3. Kocaeli Kitap Fuarına (http://www.kocaelikitapfuari.com/) katıldı. Zaten şimdi kendine annesi tarafından hazırlanmış bir kitaplık rafı bulunmakta olan minnacık örümceğin kitap hanesine 5 kitap daha eklendi. Hem de 2 si imzalı...Geçen sene annesinin karnında olan bal kız bu sene elinde kitapla bir o yana bir bu yana dolaştı.


Önce anne ve babasının çok sevdiği Sunay AKIN amcaya bir kitap imzalattı. Çok sevgili yazar amca minik kuşa bir adet gonca bile hediye etti. Sonra kitapların içinde bir o yana bir bu yana dolaşırken kendisine alınan kitabı yemeye başladı ama imza sırası ona gelince cuppp kendini Banu AVAR teyzenin kucağında buldu.:))))))



Ve mutlu son.... Kitabımız imzalandı....

21 Nisan 2011 Perşembe

8 ay hediyesi.

Uzun bir aradan sonra yeniden yazmak çok güzel doğrusu. Başka bloglara alışamamış 1 satır bile birşey yazamamıştım. Dün itibari ile minik kuşum 8 aylık oldu. Annanemiz hediyeler yollamış minik kuşumuza. Dün telefonda kagoya verdiğini söyleyince çok heyecanmamıştım ama bugün almaya giderken oldukça heyecanlandım gerçekten. Hediyelerimiz bir bez bebek ve pijama takımı....:))))))








Bez bebeğimizden annane bana da dikerdi küçükken. Hatta oyuncak kırmızı rugan bebek arabamla kömür taşırken annemin yaptığı bez bebeği korkuluklara bırakıp çaldırmış bütün gece ağladıktan sonra annanemiz ikinci bez bebeği ertesi gece sadece 1 günde yapıvermişti. Şimdi de bir köylükız 8. ay hediyesi olarak geldi evimize konuverdi.... Mihrimah Asya da pek sevdi.

21 Şubat 2011 Pazartesi

6 aylık olduk...

20 şubat 2011 itibariyle altı aylık oldu minik kuş... Minik kuşun yarı yaşını minik bir pasta ile kutladık.

Annanenin çok istediği yürüteç katkıları ile babamız tarafından 6 ay hediyesi olarak evimize geldi. Dün doktor kontrolümüze gittik ve 7500 gr. olan minik kuşun gelişiminin iyi olduğunu da öğrendik Allaha şükür.




Annane ve dede de minik kuşla 6 ay fotoğrafı çekindi. Ancak dede devam eden futbol maçına bakmayı fotoğraf makinasına bakmaya tercih etmiş görünüyor.

Bu arada Ayşe Teyzemizin aldığı botların tekini babamız Gebze Centerda anne Mangoya bakaken düşürünce anne ayakkabı arayışına girdi. Mayoral marka (bir ispanyol markasıymış) botları satan dükkana ulaşıp bir ayakkabı edindik ama netten örgü botları aradık ve annane bir tane örüverdi...:)))))


4 Ocak 2011 Salı

Anne İşe Başlarsa...

Beklenen oldu ve 3 Ocak 2011 de tam 6 ay aradan sonra işe başladım. :(((( Minik kuşum pek oralı olmadı bu duruma. Annaneyle iyi anlaşıyor.:)) İşe başlamadan 1 hafta  önce babanın hocası ile görüşmek için İstanbula gittik ve bıraktık annaneye minik kuşu... Mutluydu geldiğimizde...

Peki henüz 4.5 aylık bir bebişe sahip bir anne işe başlarsa neler oluyor. Aslına bakarsanız ben çok zorlanmadım. Mihrimah'ımı anneme bıraktığım için mi bilmiyorum ama çok zor olmadı. Kızım gayet mutlu çünkü.:))))))

1 Ocak 2011 Cumartesi

İlk Yılbaşı

Mihrimah Asyamızın ilk yeniyılı 2011. Geçen sene yeniılda bir bebek beklediğimden haberdardım ama anneliğin bu kadar güzel bir duygu olduğundan heberdar değildim. Tanıdığım herkese bu konuda gerekeni söylemeyi kendime iş edindim. Çünkü anneliğin verdiği mutluluk şu ana kadar yaşadığım tüm mutluluklardan daha güzel ve tarif edilmesi o kadar zor ki...

2010 bizim çekirdek ailemize neler getidi bir bakalım...

2010 nisan yeni eve taşınıldı, baba sınavı verdi.

2010 ocak-mayıs anne Antalya - İzmit arasında mekik dokudu. Hatta o kadar ki minik kuşun adı Lara mı olsa diye bile düşünldü

2010 temmuz anne izne ayrıldı.

2010 ağustos Mihrimah Asya doğdu.

2010 eylül ilk Ramazan Bayramı ve Amasya yolculuğu

2010 ekim blog açldı ve İzmit'e geri dönüldü.

2010 kasım ilk Kurban Bayramı.

2010 aralık annaneler geldi.

Aklımda kalanlar bunlar olmuş.:)))) Peki yeni yıla girerken yaşananlar...

Annanenin yeni yıl akşamı evde olması harika birşey. Hemen hindi değilse bile bir tavuğu doldurdu bile.



Babamız masaya kartlarımızı yerleştirdi. Dede balonlarımızı şişirdi. Anne kurabiyeler yaptı...



Dayı yemek yedi sadece...:)))))))))) (Ama eklemeden edemeyeceğim EMEĞE SAYGI babında !! Dayının pencerelere yapılan kar süslemelerini annane çıkarırken ki yardımı alkışı hakeder.) Mihrimah Asya süslendi ve hanım hanım yeni yılı bekledi...

Bir dedenin kucağına gitti, bir dayının...


Sonra annaneye ve anneye...




Tabi malum tükürük denizinde yüzdüğümüzden yılbaşı elbisemiz hemen ıslanınca kostüm değişti...Yeni yıl macerası da burada bitti. Nice yeni yıllara beraberce....